Sivas Kongresi


Sivas Kongresi
Sivas kongresi açılıyor
Sivas Kongresi,1919 Eylülünün 4’üncü Perşembe günü saat 14.00 te açıldı.Öğleden önce temsilciler arasında bulunan ve öteden beri şahsen tanıdığım Husrev Sami Bey yanıma gelerek şöyle bir haber getirdi:Rauf Bey ve diğer bazı kimseler Bekir Sami Bey’in evinde özel bir toplantı yapmışlar ve beni başkan yapmamaya karar vermişler. Arkadaşların, özellikle Rauf Bey’in böyle bir davranış içine girmesine asla ihtimal vermedim.Husrev Sami Bey’e itiraf edeyim ki,biraz ciddi olarak,böyle anlamsız söz leri bana getirmemesi uyarısında bulundum.Verdiği haberin aslı olmak imkân ve ihti mali bulunmadığını, arkadaşlar arasında,yanlış anlaşılmalara yol açabilecek sözler sarfedilmesinin doğru olmadığını da ekledim.Efendiler,ben bu kongrede başkanlık meselesine önem vermiyordum. Başkanlığa, belki yaşlı bir zatın getirilmesinin uygun olacağını düşünüyordum.Bu maksatla,bazı arkadaşların da düşüncelerini yolladım. Bu arada,kongre salonuna girmeden önce koridorda Rauf Bey’e rasladım.Kimi baş kan yapalım? dedim.Rauf Bey,âdeta heyecanlı bir sesle, zaten söylemeye hazır lanmış olduğu o anda halinden anlaşılan bir tavırla ve keskin bir dille:Sen başkan olmama lısın. dedi.Derhal Husrev Sami Bey’in verdiği haberin doğruluğuna inandım ve doğru su üzüldüm.Gerçi, Erzurum Kongresi’nde de benim başkanlığımı sakıncalı görenler vardı.Fakat onların nasıl kimseler olduklarını belirtmiştim.Bu defa en yakın arkadaş larımın aynı zihniyeti açığa vurmaları beni düşündürdü.Rauf Bey’e:Anladım,Bekir Sami Bey’in evinde aldığınız kararı bana bildiriyorsun dedim ve cevabını beklemeden yanından uzaklaşarak kongre salonuna girdim.

Kongrenin açılmasından sonra ilk söz alan bir yüksek zatın kongre zaptına aynen geç miş olan şu konuşmasını dinledik :
– Efendim,şimdi tabiî başkanlık meselesi söz konusu olacak.Bendeniz başkanlığın birer gün veyahut birer hafta devam etmek üzere sıra ile yapılmasını ve üyelerin veya temsil edilen il ve sancak adlarının baş harfleri esas alınarak alfabe sırasına uyulma sını teklif ediyorum.
Efendiler,garip bir tesadüftür ki,bu teklif sahibinin temsil ettiği ilin adı elif (A) ile baş ladığı gibi,kendi adının ilk harfi de (A) ile başlıyordu.Ben davet sahibi sıfatıyla bir konuşma yaparak kongreyi açtıktan sonra,geçici olarak başkanlık makamında bulunu yordum.
– Buna neden gerek duyuluyor,efendim? diye sordum.
Teklif sahibi :Bu şekilde işin içine şahsiyat karışmamış olacağı gibi,eşitlik ilkesine uyulduğu için dışarıya karşı da olumlu bir etki yapmış olur dedi.
Efendiler,ben,vatanın teklif sahibi ile birlikte bütün milletin ve hepimizin bir felâket çıkmazında bulunduğumuzu gözönüne getirerek,kurtuluş çaresi olduğuna inandığım teşebbüsleri,sonsuz güçlük ve engellere rağmen,maddî,manevî bütün varlığımla bir sonuca ulaştırmaya çalışırken,benim en yakın arkadaşlarım daha dün İstanbul’dan gelmiş ve tabiî olarak işin iç yüzünü bilmeyen,saygı duyduğum yaşlı bir zatın diliyle, bana şahsiyattan söz ediyorlar.
Bu teklifi oya koydum.Çoğunlukla reddettiler.Başkan seçimini gizli oyla yaptırdım.Üç olumsuz oya karşı,beni başkan seçtiler.
Sivas kongresinin uğraştığı işler
Sivas Kongresi’nin gündemini,Erzurum Kongresi’nin tüzük ve bildiri metinleri ile,biz den önce Sivas’a gelmiş olan yirmi beş kadar üyenin hazırladığı bir muhtıra oluştu racaktı.İlk açılış günü olan 4 Eylül ile,beşinci,altıncı günler yani üç gün,İttihatçı olma dığımızı ispat için yemin etmek gerektiğinden,yemin formülü hazırlamakla,Padişah’a sunulacak bir yazı yazmakla,kongrenin açılışı dolayısıyla gelen telgraflara cevap ver mekle ve özellikle,kongre siyasetle uğraşaçak mı uğraşmayacak mı konusunun tartış ması ile geçti.İçinde bulunulan mücadele ve yapılan işler siyasetten başka bir şey değilken,bu son konuyu tartışmak,hayretle karşılanacak bir durum değil midir?
En sonunda, Kongrenin dördüncü günü asıl maksada geldik ve aynı günde,Erzurum Kongresi Tüzüğü’nün metnini görüşerek hemen bir sonuca bağladık.Çünkü, Erzurum Kongresi’nin Tüzüğü’nde yapılması gereken değişiklikleri zaten hazırlamış ve gereken kimseleri de aydınlatmış bulunuyorduk.
Bununla birlikte,yapılan değişiklikler sonradan bazı itirazlara,anlaşmazlıklara, birçok yazışma ve tartışmalara yol açtığı için,değiştirilen noktaların önemli olanlarına işaret edeceğim :
1- Derneğin adı Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti idi.Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti oldu.
2 – Hey’et-i Temsiliye, bütün Doğu Anadolu’yu temsil eder yerine Hey’et-i Temsiliye bütün vatanı temsil eder dendi. Mevcut üyelere altı kişi daha eklendi.
3-Her türlü işgal ve müdahaleyi Rumluk ve Ermenilik kurma gayesine bağlı sayacağı mızdan,topyekün savunma ve direnme ilkesi kabul edilmiştir yerine her türlü işgal ve müdahalenin özellikle Rumluk ve Ermenilik kurma gayesine yönelmiş faaliyetin reddi konularında topyekûn savunma ve direnme ilkesi kabul edilmiştir denildi.
Bu iki cümlede anlam bakımından elbette büyük fark vardır.Birincisinde İtilâf Devlet lerine karşı düşmanca tavır alma ve direnmeden söz edilmiyor.İkincisinde bu husus açıklık kazanıyor.
4–Tüzüğün dördüncü maddesinde yer alan konu oldukça tartışmalı geçti.Madde şuy du :
Osmanlı Hükûmeti’nin yabancı devletlerin baskısı karşısında,buraları (yani Doğu ille rini) bırakmak ve ilgilenmemek zorunda kaldığı anlaşılırsa,alınacak idarî,siyasî,aske rî tedbirlerin tayin ve tespiti yani geçici bir vekalet kurma konusu.
Sivas Kongresi Tüzüğü’nün bu maddesindeki buraları yerine yurdumuzun her hangi bir parçasını bırakmak ve ilgilenmemek şeklinde daha geniş ve genel bir kayıt kondu.
Amerikan mandası için propagandalar
Bundan sonra,8 Eylül toplantısında sözünü ettiğim muhtıra ele alındı.Bu muhtırada başlıca Amerikan mandası üzerinde duruluyordu.
O günlerde, İstanbul’dan gelen bazı kimseler Amerikalı Mistez Brown (Bravn) adında bir gazeteciyi de Sivas’a getirmişlerdi.
Bu konu üzerinde kongrede geçen görüşmelere yer vermeden önce,yüksek hey’etinizi yeterince aydınlatabilmek için,bazı,ön bilgiler arz edeyim.Bu bilgiler,Erzurum’dan beri başlayan bazı haberleşmelerden daha iyi anlaşılacağı için,onları olduğu gibi suna cağım :
Güvenlikle ilgili ve çok ivedi Amasya, 25/26.7.1919
Erzurum’da 3′ üncü Ordu Müfettişliği Kurmay Başkaılığı’na
1-Mustafa Kemal Paşa’ya özel :Bu gün 25 Temmuz 1919 akşamı Bekir Sami Beyefendi Amasya’ya geldiler. Kendileri ile uzunca bir süre görüşmek şerefine eriştim.Mustafa Kemal Paşa’ya ve Rauf Beyefendi’ye saygılarını sunarlar.Kendisi aşağıdaki düşüncele rini arz etmekliğimi rica etmiştir.
2–Bağımsızlık,elbette istenir ve tercih edilir.Ancak,tam bağımsızlık istediğimiz takdir de,vatanın birçok parçalara ayrılacağı kesin ve şüphesizdir.Şu halde,iki üç ili içine almaktan ibaret olacak bağımsızlığa, vatanımızın bütünlüğünü garanti altına alacak yabancı bir devletin himayesi (mandaterlik) elbette tercih edilir.Osmanlı ülkesinin tamamını içine alan meşruluğumuz ve dışarıdaki temsil hakkımız eskiden olduğu gibi devam etmek şartıyla, belirli süre için Amerika mandasını istemeyi milletimiz için en yararlı bir çözüm şekli olarak kabul ediyorum. Bu konuda Amerika temsilcisiyle görüş tüm.Birkaç kişinin değil,bütün bir milletin sesini Amerika’ya duyurmak gerekti ğini söyledi ve aşağıdaki şartlar çerçevesinde Wilson’a,Senato’ya ve Amerikan Kongresi’ne başvurulmasını teklif etti :
a) Adil bir hükumetin kurulması,
b) Öğretim ve eğitimin yayılması ve genelleştirilmesi,
c) Din ve mezhep hürriyetinin sağlanması,
d) Gizli anlaşmaların kaldırılması
e) Bütün Osmanlı ülkesini sınırları içine alacak şekilde, Amerikan Hükûmeti’nin bizi kumandası altına almayı kabul etmesi.
3–Bundan başka kongremizin seçeceği bir hey’eti,Amerika’ya bir zırhlı ile gönder meyi de temsilci üzerine almıştır.
4–Bekir Sami Bey,daha bir iki gün buralarda kalacağından,her türlü emir ve talimatın benim aracılığımla gönderilmesini,özellikle Sivas Kongresi’nin ne zaman toplanaca ğının ve kendilerinin o güne kadar nerede beklemesinin uygun olacağının bildirilme sini istirham eylemekte olduğu.
5′ inci Kafkas Tümeni Komutan Vekili Arif
Şifre İvedi ve kişiye özel Erzurum
Amasya’da 5′ inci Tümen Komutanlığına
1- Şimdi Amasya’da bulunan eski Vali Bekir Sami Beyefendi’ye özel :Zâtıâlîlerinin telg rafından çok yararlandık,Toplanmış bulunan Vilâyat-ı Şarkiye Kongresi hemen her tarafta kendi memleketleri halkınca etkili,hatırı sayılır ve söz sahibi olarak tanınmış kimselerden kurulmuş yetkili bir hey’et durumundadır.Bu kongrede,şimdiye kadar yapılan görüşmelerde,devlet ve milletin istiklâlinin bölünmezliği ısrarla savunulmak tadır.Bu bakımdan,bizce de daha şartları ve niteliği belirsiz olan bir Amerika man daterliğinden kongrede doğrudan doğruya söz edilmesi pek sakıncalı olacağından, zâtıâlîlerinin İstanbul’da temasta bulunduğu kimselerle yaptığı görüşmelere dayana rak aşağıdaki noktaların açıklanmasını ve bizleri hemen aydınlatmanızı özellikle rica ederiz.Bundan önce de doğrudan doğruya İstanbul’dan gelen bu konudaki bilgiler şüpheli görüldüğünden,aynı esaslar çerçevesinde açıklama istendiği gibi,21 Temmuz 1919 tarihinde Sivas’ta Refet Bey vasıtasıyla İstanbul’dan alınan bilgilerde de yine şüp heli noktalar bulunduğundan,oradan da şartlar hakkında kestirmeden açıklama isten miştir.
a) Tam bağımsızlık istendiği takdirde,vatanın birçok parçalara ayrılacağı kesin ve şüp hesizdir,buyuruluyor.Bu görüşün kaynağı nedir?
b) Vatanın bütünlüğünden maksat,memleketin bütünlüğü mü,yoksa hakimiyet hak ları mıdır?
c) Osmanlı ülkesinin tamamını içine alan meşruluğumuz ve dışarıdaki temsil edilme hakkımız eskiden olduğu gibi devam etmek şartiyle mandaterlik istemeyi en yararlı bir çözüm olarak kabul buyuruyorsunuz,Ancak,temsilcinin ileri sürdüğünü bildirdi ğiniz maddeler ile bu şekil biribiri ile çelişmiş görünüyor.Çünkü,meşruluğu muz eski den olduğu gibi devam ettiği takdirde,hükûmet,yasama gücünün güvenine sahip ve dene timine tâbî bir hey’etten ibaret olur ki,artık bu hey’etin kuruluşunda Amerika’ nın müdahalesi ve etkisi olamaz.Bu durumda ya meşruluk devam edecektir ve Ame rika’dan âdil bir hükümetin kurulmasını istemeye gerek yoktur.Yahut da,istendiğine göre,meşruluğun devamı sözden ibaret kalır.
d) Öğretim ve eğitimin yayılmasından ve genelleştirilmesinden maksat nedir? İlk an da hatırımıza gelen,memleketin her tarafında Amerikan okullarının açılmasıdır. Çünkü daha şimdiden yalnız Sivas’ta yirmi beş kadar okul açmışlardır ki,yalnız bir tanesinde bin beş yüz kadar Ermeni öğrenci vardır.Bu durum karşısında Osmanlı ve İslâm ve öğretim ve eğitiminin yayılması ve genelleştirilmesi ile bu teşebbüs nasıl bağ daştırılacaktır.
e) Din ve mezhep hürriyetinin sağlanması maddesi de önemlidir.Patrikhanelerin imti yazları devam ederken bunun farklı yanı ve anlamı nedir?
f) Temsilcinin beşinci madde olarak sözünü ettiği bütün Osmanlı ülkesinin sınırları ne demektir? Yani savaştan önceki sınırlarımız mıdır? Eğer bu deyim içinde Suriye ve Irak da varsa,Anadolu halkı Arabistan adına mandaterlik isteğine hak ve yetkisi olabi lir mi?
g)Bugünkü hükûmetin politikası nedir?Tevfik Paşa neden Londra’ya gitti? Amerikalı lar gibi İngilizlerin de ayrıca bir mandaterlik politikası güttükleri anlaşılıyor.Arala rındaki fark nedir? Hükümet Amerikan mandası için ne düşünüyor? Yani buna eğilim limi,yoksa isteksiz mi? Amerikalılar neden Ermenistan mandaterliğini bıraktılar? Amerikalılar mandayı almaya ne dereceye kadar yatkın ve isteklidirler?
2–Sivas Kongresi’nin toplanması,Erzurum Kongresi’nin sonucuna bağlıdır.Bununla ayrıca uğraşılmaktadır..Yüksek şahsiyetlerinin bunu beklemek üzere ya Tokat’ta ya hut Amasya’da bulunmaları uygundur.Saygılarımızı sunarız.
Mustafa Kemal
Güvenlikle ilgili Amasya, 30.7.1919
İvedi
3′ üncü Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanlığı’na
1-Mustafa Kemal Paşa’ya özel;Bekir Sami Bey’den alınan cevap aşağıda arz olunur :
a) Tam bağımsızlık istendiği takdirde,vatanın birçok bölgeye ayrılacağı ve birkaç man daya tabi tutulacağımız Dörtler Komisyonu’nca kararlaştırılmıştır.Bu bakımdan ve buna engel olmak için,Amerikan temsilcisi,bir manda istemenin en uygun olacağını söylemiştir.
b) Yalnız hakimiyet hakları söz konusudur; yurt bütünlüğümüzün korunması temel ilkedir.
c) Amerika’dan herhangi şekilde bir hükumet istemeyeceğiz.Amerika’ya adil bir hüku met kuracağımız konusunda güvence vereceğiz.Anayasamızın hükümleri yürürlükte kalmak,Hanedan’ın her türlü hüküm sürme haklarına dokunulmamak ve korunmak, eskiden olduğu gibi dışarıda temsilcilerimiz bulunmak şartıyla,Amerikan Hükûm i nin mutluluğumuza ve gelişmemize yardımcı olmasını isteyeceğiz.İsteyeceğimiz man da şekli budur.
d) Öğretim ve eğitimin yayılmasından ve genelleştirilmesinden maksat Amerikan okullarının köylerimize kadar girmesine izin vermek değil, millî ve islâmî öğretim ve eğitimi yaymaya ve genelleştirmeye çalışacağımız konusunda kendilerine söz vermek le birlikte yardımlarını istemektir.Mandaterliği Amerikan misyonerlerine değil Ameri kan Hükümeti’ne vermek istiyoruz.
e) Din ve mezhep hürriyeti esasen dinî ve islâmî ilkelerimizin gereğidir;Amerikan kamuoyu bu gerçeği bilmediği için,kendilerine bu konuda güvence vermek istiyoruz. Temsilcinin sözünü ettiği sınırlar savaştan önceki sınırlarımızdır.Suriye ve diğer mem leketler üzerinde bizim mandaterlik isteğine yetkimiz olup olmaması kongrece çözüle cek bir sorundur.Esasen Suriye ve Irak’ta Amerikan hey’etleri halk oyuna baş vurdu lar.Suriye ve Filistin’de bağımsız bir Arap hükûmeti kurulmasını istemekle birlik te,Amerikan mandasını ötekilerden daha üstün tuttuklarını gösterdiler.
f) Bugünkü hükûmet daha yeni kurulduğundan politikası belli değildir.Ancak,daha önceki hükûmetlerin siyasetleri güçsüzlük ve İtilâf kuvvetlerinin her emrine boyun eğmekti.Tevfik Paşa,Londra’ya gitmeyerek Ferit Paşa ile geri dönmüştür.Amerika, Ermenistan hükûmeti belli olmadan yalnız oralarda dolaşan heyetlerinin verdiği raporlara göre,büyük bir Ermenistan’ın kurulmasına maddî olarak imkân bulunma dığı görüşündedir.Manda konusundaki aynntılı bir rapor posta ile gönderilmek üzere dir.
g) Şimdilik tarafınızdan yapılacak tebligatı beklemek üzere Tokat’ta bulunacağım. Amasya ve Tokat ile ilçelerde gerekli tebliğlerde bulunmakta ve bunların iyi sonuçlar vereceğini ümit etmekteyim.Hepinize saygılarımı sunarım,efendim.
5′ inci Tümen Komutanı
Arif
şifre Erzurum, 1.8.1919
Kişiye özel
Amasya’da 5′ inci Tümen Komutanlığı’na
Bu telgrafın hemen Bekir Sami Beyefendi’ye ıılaştırılması ve cevabının acele olarak alınması rica olunur.
Bekir Sami Beyefendi’ye Özel:
İlgi : 3.7.1919.
Amerikan mandası hakkındaki son açıklamalarınızı öğrendik.Bu şartlara göre aslında korkulacak bir şey olmamak lâzım.Bununla birlikte daha bir nokta hakkındaki yüksek görüşlerinizi de almak istiyoruz. Lehimizde bu kadar elverişli şartlar ileri sürülmesine yatkın bulunacak olan Amerikan Hükumeti, böyle bir mandaterliği kabul etmesine yani buna katlanmasına karşılık,Amerika adına ne gibi yarar ve çıkarlar sağlamış olacaktır? Bununla kendi hesaplarına elde edecekleri sonuç nedir? Bu konudaki yük sek düşünce ve bilgilerinizle de bizi aydınlatmanızı acele bekleriz, efendim.
Mustafa Kemal
Amasya, 3.8.l919
3′ cü Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanlığı’na
Bekir Sami Bey’den alınan cevap aşağıda arz olunur :
Mustafa Kemal Paşa’ya Özel:Amerikalılarla şimdiye kadar yapılan görüşmeler tabia tıyla hep özel bir şekilde olmuş ve sırf bir varsayımdan ibaret kalmış olduğu için, man daterliklerin her iki tarafa yükleyeceği şartlar üzerinde durulmamıştır.Mümkünse, hazırlıklara başlanarak Sivas Kongresi’nin bir an önce açılması gereğini özet olarak arz ederim.
Kurmay Yarbay Arif
Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ne
Saygıdeğer Efendim,
Memleketin siyasî durumu en son kertesine geldi.Kendimize bir yön çizebilmek için, Türk milletinin zarını atıp olumlu bir durum alma zamanı ise geçmek üzere bulunu yor.
Dış durum İstanbul’da şöyle görünüyor :
Fransa,İtalya,İngiltere,Türkiye’nin mandaterlik meselesini Amerikan Senatosu’na resmen teklif etmiş olmakla birlikte,Senato’nun bu teklifi kabul etmemesi için bütün güçlerini kullanıyorlar.Taksimden pay kaçırmak elbette işlerine gelmiyor.
Suriye’de aradığını bulamayan Fransa,zararını Türkiye’den kapatmak istiyor.İtalya namuslu bir emperyalist olduğundan,savaşa ancak Anadolu’nun bölüşülmesinde pay almak için girdiğini açıktan açığa söylüyor.İngiltere’nin oyunu biraz daha incedir.
İngiltere,ürk’ün birliğini,çağdaşlaşmasını,gerçek bir bağımsızlık kazanmasını,gelecek te bile istemiyor.Yeni imkân ve görüşlerle;tamamen çağdaş ve kuvvetli bir Müslüman – Türk hükûmeti başında hilâfet de olursa,İngiltere’nin elindeki müslüman esirleri için kötü bir örnek olur.İngiltere Türkiye’yi bütünü ile ele geçirebilse,kafasını kolunu koparır,birkaç yılda sadık bir sömürge durumuna sokar.Buna, memleketimizde en başta ve özellikle dinî sınıflar çoktan taraftardırlar.Fakat bunu Fransa ile dövüşme den yapabilmek mümkün olamayacağından taraftar olamaz.Fakat,Türkiye’yi bütün olarak korumak gereği duyulursa,yani bölüşmenin büyük askerî fedakârlıklarla yapıla bileceğini anlarsa Lâtinleri sokmamak için Amerikan görüşünü tutar ve destekler. Nitekim İngiliz siyasetçileri arasında zaten bu görüşe eğilimli olanlar vardır.Moris son (Morison) gibi ünlü kimseler Amerika’nın Türkiye’de manda kurmasmı istiyorlar.
Başka bir çözüm yolu da,Türkiye’yi Trakya’dan,İzmir’den,Adana’dan,belki de Trab zon’dan ve hele İstanbul’dan yoksun bıraktıktan sonra,eski Kapitülasyonları ve boğul maya mahkûm iç sınırlarıyla başbaşa bırakmak.
Biz İstanbulda,kendimiz için,bütün eski ve yeni Türkiye sınırlarını içine almak üzere geçici bir Amerikan mandasını Kehven-i şerolarak görüyoruz.Dayandığımız noktalar şunlardır :
1- Aramızda,hangi şartlar altında olursa olsun,Hristiyan azınlıklar kalacaktır. Bunlar hem Osmanlı vatandaşı olma haklarından yararlanacaklar hem de dışarıda bir Avru pa devletine dayanarak karışıklık çıkaracaklar,sürekli olarak müdahaleye yol açacak lar ve zaten göstermelikten ibaret olan bağımsızlığımızdan azınlıklar adına her yıl bir parça daha kaybedeceğiz.
Güçlü bir hükûmet ve çağdaş bir idare kurulabilmesi için, patrikhanenin siyasî imti yazla,azınlıkların kuvvetli devletler vasıtasıyla yaptıkları sürekli tehditler ortadan kalk malıdır.Küçük ve zayıf bir Türkiye bunu başaramayacaktır.
2–Biribirini yok eden,çıkar sağlama,hırsızlık,macera ve şöhret için yaşayanların hır sını doyuran bu hükûmet anlayışı yerine,milletin refah ve kalkınmasını sağla yabile cek,halkı ve köyleri,sağlığı ve zihniyeti ile çağdaş bir halk durumuna getirebilecek bir hükûmet anlayış ve uygulamasına ihtiyacımız var.Bunun için gerekli olan paraya uzmanlığa ve kudrete sahip değiliz.Siyasî dış borçlar,siyasî esareti artırıyor.Taraf tut ma,cahillik ve çok konuşmaktan başka olumlu bir sonuç veren yeni bir hayat yarata mıyoruz.
Bugünkü hükûmet,adamlarını takdir etmese bile,halkı ve halk hükûmeti kurulmasını yararlı gören Filipin gibi vahşî bir memleketi, bugün kendi kendini idareye muktedir çağdaş bir makine haline koyan Amerika, bu konuda çok işimize geliyor. On beş yirmi yıl sıkıntı çektikten sonra yeni bir Türkiye’yi, her ferdi öğrenimi ve zihniyetiyle gerçek bağımsızlığı kafasında ve cebinde taşıyan bir Türkiye’yi,ancak yeni dünyanın kabiliye ti yaratabilir.
3–Yabancı devletlerin Türkiye üzerindeki rekabetlerini ve kuvvetlerini memleketi mizden uzaklaştırabilecek bir yardımcıya ihtiyacımız var.Bunu ancak Avrupa dışında ve Avrupa’dan daha güçlü bir elde bulabiliriz.
4–Bugünkü oldu bittileri ortadan kaldırmak ve davamızı sür’atle dünyaya karşı savu nabilmek için,gerekli güce sahip bir devletin yardımını istemek lâzımdır.Yayılma siya seti güden Avrupa’nın başvurduğu binbir yol ve alçakça siyasetine karşı böyle bir vekil olarak Amerika’yı kendimize kazanarak ortaya atabilirsek,Doğu Meselesi’ni de Türk Meselesi’ni de gelecek için kendimiz çözümlemiş olacağız.
Bu sebeplerden dolayı,bir an önce istememiz gereken Amerikan mandası da,elbette sakıncasız değildir.Haysiyetimizden epeyce fedakârlık etmek mecburiyetinde bulunu yoruz.Yalnız,bazılarının düşündüğü gibi, Amerika’nın resmî sıfatında dinî eğilim ve taraf tutma yoktur.Hristiyanlara para verecek misyoner kadın Amerika’sı,Amerika’ nın yönetim mekanizmasında bir yer tutmaz.Amerika’nın yönetim mekanizması din siz ve milliyetsizdir.O,türlü cins ve mezhepten insanları çok uyumlu ve kaynaşmış ola rak bir arada tutmanın yolunu biliyor.
Amerika,Doğu’da mandaterlik yapmak Avrupa’da başına dert açmak niyetinde değil dir.Fakat onların onur meselesi yaptıklan şey, yöntemleri ve idealleri ile Avrupa’dan daha üstün bir milet olmak iddiasıdır.Bir millet içtenlikle Amerikan milletine başvu rursa,Avrupa’ya, girdikleri memleket ve milletin yararına nasıl bir idare kurduklarını göstermek isterler.
Amerikan resmî mahfillerinin önemli şahsiyetleri arasında epey lehimize bir hava oluştu İstanbul’a Ermeni dostu olarak gelen birçok hatırı sayılı Amerikalı,Türk dostu ve Türk propagandacısı olarak döndüler.
Bu akımı temsil eden resmî ve gayrî resmî Amerikan görüşünün altında yatan gizli düşünce şudur:Türkiye’yi parçalamamak,eski sınırları içinde bir bütün halinde oldu ğu gibi korumak şartıyla genel ve tek bir mandaya bağlamak.Suriye,Amerikan Komis yonu orada iken, genel bir kongre toplayarak Amerika’yı istemiştir.Suriye’nin bu iste ği Amerika’da çok iyi karşılan mıştır.
Amerika,bizim topraklarımız üzerinde Ermenistan kurmaya niyetli görünmüyor.Eğer man dayı alırlarsa,bütün milletleri eşit şartlar altında bir memleket evdâdı olarak kabul edip ala caklarını önemli çevrelerden haber aldım.
Ne var ki,Avrupa,mutlaka bir Ermenistan meselesi ortaya çıkarmak– özellikle İngilte re–Ermenilere tavizler vermek istiyor.Amerikan kamuoyunda zulüm görmüş Ermeni ler adına bir oyun oynamaya çalışıyor. Avrupa korkusu bizim fikir adamlarını düşün dürüyor.Reşat Hikmet Bey gibi,Câmi Bey gibi,hattâ millî birliğe şekil veren diplomat larımızın,Ermeni meselesi için bir çözüm yolu tavsiyeleri var.Resmen size yazılıyor.
Çok tehlikeli anlar geçiriyoruz.Anadolu’daki mücadeleyi dikkat ve sevgiyle izleyen bir Amerika var.Hükûmet ve İngilizler,bunun Hristiyanları öldürmek,İttihatçılar getir mek için yapılan bir hareket olduğu düşüncesini Amerika’ya elbirliği ile benimsetme ye çalışıyorlar.
Her an bu Millî Mücadele’yi durdurmak için kuvvet gönderilmesi tasarlanıyor; bunun için İngilizleri kandırmaya çalışıyorlar.Millî Mücadele sür’atle ve olumlu isteklerle kendini ortaya koyarsa ve Hristiyan düşmanlığı gibi bir rengi de olmazsa Amerika’da hemen destek bulacağını yine çok önemli çevreler garanti ediyorlar.
Sivas Kongresi toplanıncaya kadar, Amerikan komisyonunu alıkoymaya çalışıyoruz. Hattâ,kongreye Amerikalı bir gazeteci göndermeyi de belki başarabileceğiz.
İşte bütün bunlar karşısında,dâvâmızda bize yardımcı olabilmesi için, bu fırsat dakika larını kaybetmeden,bölüşülme ve çözülme korkusu karşısında, kendimizi Amerika’ya başvurmaya mecbur görüyoruz Vasıf Bey kardeşimizle bu hususta birleştiğimiz nokta ları kendisi de ayrıca yazacaktır.
Türkiye’yi azim ve irade sahibi geniş görüşlü bir iki kişi belki kurtarabilir.Macera ve boğuşma devri artık geçmiştir.Gelecek için kalkınma ve birlik savaşı açmaya mecbu ruz.Sınırlarında bu kadar çok evladı ölen zavallı memleketimizin düşünce ve medeni yet savaşında kaç tane şehidi var.Biz Türkiye’nin hayırlı evlâtlarından,yarının kuru cuları olmalarını istiyoruz.Sizin,Rauf Bey kardeşimizle birlikte,temelleri bile çöken zavallı memleketimiz için uzakları görerek düşünüp çalışmanızı bekliyoruz.
Saygılarımı gönderir,başarınıza dua ederim.Millî dâvâda canıyla başıyla çalışanlar ara sında,sade bir Türk askerinin alçak gönüllülüğü ile,sizinle birlikte olduğumu ifade ede rim. 10.8.1919
Halide Edip


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder